Anlamak Mümkün Değil..

Mart ayı sonunda yapılacak olan yerel seçime yaklaşırken siyasette hareketli günler yaşanıyor.
Bu kapsamda partilerin belirlediği takvime göre aday adaylarının başvuruları tamamlandı.
Genel merkezler tarafından aday listelerinin açıklanmasının yeni yılın ilk günlerinden itibaren yapılması bekleniyor.

İYİ Parti lideri Meral Akşener parti içindeki ‘otoritesini pekiştirmek’ adına siyasette adeta “başka bir faza” geçmiş durumda.
Parti içinde görevden almadığı, partiden kovmadığı adam neredeyse kalmadı.

Anlamak mümkün değil.

***

Dikkat edilirse Akşener’in son dönemdeki konuşmaları, MHP lideri Bahçeli’nin konuşma tarzına çok benzerlik gösteriyor.
En yüksek perdeden ve konuyla hiçbir ilgisi olmamasına karşın ‘milliyetçi kavramlara’ sığınarak CHP’ye muhalefet etme tarzı devreye alınmış durumda.

Akşener çok net olarak görüldüğü gibi yerel seçimde “Kaybet-Kaybet” stratejisinin baş mimarı olarak ‘iktidar partisinin değirmenine su taşımaya’ devam ediyor.
Doğal olarak ortaya çıkan tablo Cumhur ittifakı için memnuniyet verici.

Diğer yandan bir partinin “Hür ve bağımsız” bir şekilde seçime girme kararına elbette ki saygı duyulur ama ‘muhalefete muhalefet ederek’ gidilecek yolun doğru tercih olmadığı çok açık.


Akşener’in, 81 ilde aday çıkarma kararının, Cumhur İttifakı’na yarayacağını söyledi.
Belki, bir iki küçük ilde belediye başkanlıklarını kazanabileceğini, ancak bundan da tam emin olamadığını ifade etti ve “Akşener nereye koşuyor?” diye, ortaya bir soru attı.
“merkez sağ” iddiasıyla ortaya çıkan Akşener’in, bu gidişatla merkez parti olacağından artık kuşku duyuyorum.
Ama doğrusunu isterseniz, ben de nereye koştuğunu bilemiyorum.

İYİ parti seçmeni, genel başkanlarının ve parti yöneticilerinin seçimlere böyle bir tavırla girilmesi durumunda reaksiyonu nasıl olur, bunun cevabını da, ''Akşener nereye koşuyor?'' sorusunun cevabı da seçim sürecinde yanıt bulacaktır.

***

Akşener’in grup konuşmasındaki diğer bir ifadesine dönersek “Tarih, korkakları değil, cesurları yazar” elbette ama “Omurgasız siyaset yapanların siyasetin tozlu sayfalarında yerini almalarını” da yazdığını anımsatmak gerekli.

28 Mayıs’taki seçim gecesinde ortaya çıkan başarısızlık nedeniyle istifa etmesi gereken Akşener, ülke çıkarları yerine kendisinin liderlikteki ömrünü uzatacağını düşündüğü günlük siyasi manevralar peşinde.


Oysaki “Özü başına gireceği yerel seçimde” partisinin büyük bir başarısızlık yaşayacağını tahmin etmek güç değil.

Sonuçlarla ilgili olarak Türk siyasetinde alışkanlık olduğu üzere “Bu bir yerel seçimdi ölçü sayılmaz, genel seçim başarısı esas alınmalıdır” diyerek geçiştirecektir.

Ancak hiç kuşku yok ki ortaya çıkan tablo nedeniyle İYİ parti liderinin konumu tartışmalı hale gelecektir.

***

Siyasette toplumun beklentilerini anlayarak, günlük kısır çekişmelerin ötesinde sağduyu ile öngörüde bulunabilmek beceri ister.

Liderlerden,

İktidarın ‘güçler ayrılığı’ yerine ‘yönetim erkini tek elde toplayan’ yönetim anlayışı nedeniyle siyasetin tıkanan kanallarının açılması, demokrasinin işlemesi için kişisel öfke ve hırslarını aşan tavır içinde olmaları beklenir.

“Tarihi sorumluluk üstlenme vakti” denilen süreçte muhalefet partilerinin liderlerine bahsedilen sorumluluklarını anımsatmaya gerek var mı?
 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.